Bu gün bayramın 2 günü, daha doğrusu akşamı.
Ramazan bitti bile...
Ve bayram; o da bitmek üzere, yarın son gün.
Günler nasıl da çabuk geçiyor...
İlk gün yaptığımız yakın aile ziyaretlerine, ikinci gün ikinci derecede yakınlıktaki ziyaretlerle devam ettik. Allah'tan havalar çok soğumamıştı ve herkes yazlığındaydı. Bu nedenle de çok uzaklara gitmedik. En uzak yerimiz Silivriydi.
Aslında Ağva'ya gitmek istiyorduk. Özellikle de ben! (fotoğraf çekmek için..) Malesef havalar kötüydü. Biz de Silivri ile yetinmek zorunda kaldık. Annem babam ve Selim'e kalsa onlar için fark etmez. Ama ben devamlı farklı yerler istiyorum :)
Silivri sahiline küçüklüğümüzden beri gideriz. Çok hoş bir yerdir. Ama ne yazık ki insanlar doğaya iyi bakmıyor. Deniz çok kötü, çöp ve moloz artıklarıyla dolu. Zavallı kuşlar, balıklar çöpler içinde yaşıyorlar.
Kediler ise çok şanslı Silivri sahilinde...
Balık ve köftecilere gelen müşterilerin attıkları yiyecekler ile karınları hep tok. Hatta tombişler bile...
Ee bende besledim tabi kedicikleri.. Ama benimkisi tamamen karşılıklı, menfaat yüklü bir yardımdı. :) Çünkü attıklarımı onlar yerken ben fotoğraflarını çekiyordum :):) he he he...
Annem ve babanem soğuktan donsalar da, ben fotoğraf çekmek için erken kalktım. Ve birkaç tane kendimce hoş fotoğraflar yakaladım. Hatta bir fotoğrafımda, balığın zıpladığı anı yakalmışım :)
Silivri'den eve dönerken, selden en çok etkilenen yerlerden biri olan Yalıkent'i gördük. Sanki bir ölü şehir olmuş. Etrafta kimse yok, olanlarda etrafı temizlemeye çalışıyorlar. Gerçekten tüm evlerde büyük hasar var. Allah herkese yardımcı olsun.
Sonuç olarak güzel bir gündü. Güzel bir bayram gününü anılarımı yazarak ve fotoğraf çekerek bu günü kendimce ölümsüzleştirdim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder